Tıpkı nazım hikmetof gibi sabahattin ali de komünisttir. Fikir hayatına Türkçülük düşüncesi ile başlamış Ziya Gökalp'i
"Milliyet aşkını gönüllere serpen nebi" diye nitelemiştir.
Gökbilge Hüseyin Nihal Atsız, Orhun dergisinde Şükrü Saracoğlu'na atfen yazdığı yazıda (1 Nisan 1944) Sabahattin Ali'nin
"herkesçe bilinen bir komünist olduğunu, Hasan Âli Yücel'in şahsi sempatisi yüzünden göreve getirildiğini ve daha önceden
Mustafa Kemal Atatürk, ismet inönü ve Ali Çetinkaya gibi isimlere hakaret ettiğini"
söyleyerek yazarı "vatan haini" olarak nitelemiş ve devlet tarafından korunmasını kınamıştır.
4 Aralık 1945 günü istanbul'da çıkan komünizm karşıtı gösterilerde Sabahattin Ali'nin de faaliyet gösterdiği bazı kurumlara çeşitli saldırılar olmuştur.
Türk devlet büyüklerine hakaret ettiği iddiasıyla tutuklanmasının ardından tek parti yönetimine karşı daha sert ve eleştirel bir üslup kullanmıştır. Hasan izzettin Dinamo, Sabahattin Ali'nin tutukluluğu hakkında "Konya'daki bu şiir ihbarı olmasaydı onun solculuğu tatlı bir gevezelik olarak kalacaktı." ifadelerini kullanmıştır. nazım hikmetof ise 1952 yılında Novoye Vremya gazetesinde yayınlanan bir yazısında, Sabahattin Ali'nin Sovyetler Birliği'ne derin bir sevgi beslediğini iddia etmiştir.
Sabahattin Ali'nin Marksist yönü de edebi eserlerine yansımıştır fakat bu fikirleri bir yaşam tarzı olarak görmemiştir
.